Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Sert, mart- nisan aylarında çiftleşmek, mayıs- haziran aylarında da yumurta bırakmak için Manavgat sahiline çıkan deniz kaplumbağalarının, balık ağları nedeniyle öldüğünü söyledi.
Manavgat’ın Kızılağaç sahilinde birkaç gün önce deniz kaplumbağası ölüsü bulundu. Yapılan incelemede, yeşil deniz kaplumbağası türü olduğu belirlenen hayvanın, balık ağına dolanarak öldüğü tespit edildi. Deniz kaplumbağası, iskelet yapısının daha sonra öğrencilere eğitimlerde gösterilebilmesi amacıyla Deniz Kaplumbağaları Akdeniz Fokları Kum Zambakları Koruma ve Yaşatma Derneği (DEKAFOK) Bilgi Gözlem Merkezi’nde kuma gömüldü.
“Sudan çıkamamış ve oksijensizlikten ölmüş”
AÜ Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Sert, kaplumbağanın balık ağına takılarak nefessiz kaldığını ve öldüğünü söyledi. Prof. Dr. Sert, “Bu kaplumbağamız balıkçılar tarafından direkt değil de dolaylı olarak öldürülmüş oluyor maalesef. Ayaklarında ip kesikleri var. Bu şekilde takılı kalmış uzun süre. Sudan çıkamamış ve oksijensizlikten ölmüş. Balıkçılar tarafından denize ölüsü bırakılınca kıyıya vurmuş” dedi.
“Sayıları çok azaldı”
Kaplumbağanın genç olduğunu belirten Prof. Dr. Sert, “Normalde 5- 10 katı daha büyüklüğe ulaşıyorlar. Bunlar çok uzun sürede eşeysel olgunluğa ulaşıyorlar, yani üreme dönemine çok uzun sürede gelebiliyorlar. 20 yılda ancak üreme çağına gelebiliyorlar, o nedenle sayıları çok azaldı. Bunların korunması gerekiyor, dünya çapında anlaşmalara imza atmışız, Türkiye olarak ‘biz bunları koruyacağız’ diye söz vermişiz. Bu hayvanları korumamız insan olarak doğayı korumak anlamında önemli” diye konuştu.
“Gece boyunca nefes alamadıkları için ölüyorlar”
“İnsan doğanın düşmanı değil”
Balıkların insanlar için önemli bir besin maddesi olduğunu, balıkçılara da karşı olmadıklarını ifade eden Prof. Dr. Sert, “Balıkçılardan ricamız ağlarını gece sabaha kadar bırakmamaları, bırakıyorlarsa da kontrol etmeleri. Bu zor bir şey ama düzenlenebilir. İnsan doğanın düşmanı değil, dost bir şekilde yaşayabiliriz. Balıkçıların bu konuda biraz daha hassas davranmasını rica ediyoruz” dedi. (DHA)
